9 Mayıs 2012 Çarşamba

Peki, Ya Ağaç İstemezse?


         “Yaşamayı seviyorum!” der bir ağaç. Ama köklerini gizler toprağın derinliklerine. Ne kadar çok yükselmişse gökyüzüne, bir o kadar derine iner kökleri. Açar bakarsın toprağın dibini; sevgi değil, zorunluluktur onu sıkı sıkıya toprağa bağlayan. Ya da iyimser düşünür ağaç; suyun peşinden gider kökleri, tıpkı insanın hayatı kovalaması gibi... Peki, ya ağaç istemezse?
            Ne ona gelen güneşi kesebilir yaprakları, ne de kökleri içgüdülerine karşı gelebilir... Yaşamak zorundadır ağaç. İnsan ise sadece isterse soluklanır bir ağacın gölgesinde.
            Ağaç da bir canlı olarak nefes alıyor ise bu, onu yargılanabilir kılar. Yargılar ise bir seçim varsa oluşur. Ya ağaç bir seçim yapabilir; ya da nefes almayarak cansız olabilir. Ama nefes almamak zaten bir seçim değil midir?
            Aslında ağaç da kendi kaderinin kalemine sahiptir. Peki, ya ağaç istemezse?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder