21 Ekim 2012 Pazar

Son Mektup


              Bu, sana yazdığım son mektup olacak. –Öyle olmasını umuyorum. Çünkü, o kadar çok yazılar yazıp o kadar çok kağıtlar buruşturdum ki varlığına duyduğum özlem üzerine...Şimdi, tüm söylemek istediklerimi söylesem, söyleyebilsem sana, her şeyin büyüsü kaçacakmış gibi hissediyorum. Her şey, sana olan hislerim ve ‘sen’ bir anda kül olacakmış gibi. Yani hem detaylarına kadar anlatmak istiyorum sana, hem de susuyorum. –Susmak zorundayım.
                   Bu sana yazdığım son mektup olmayacak belki ama, senin okuyacağın son mektup olacak. Sana yazdığım mektupları artık göndermeme kararı aldım. Ve bu mektup, elveda niteliğinden çok ‘haber’ niteliğinde yazılıyor.
--
                   Seni burada öylesine özlüyorum ki; derin nefesler almam gözlerimin dolmasını engellemiyor artık. En çok da kendimden gizlemek istiyorum, ağladığımı.
                   Artık, sen de beni merak et, olur mu?
                   Çünkü seni göremediğim bu anlar içerisinde o kadar cesur ve acımasız davranıyorum ki kendime, özleminin bastırdığı her an ‘artık olmayacak’ diyorum. Bu, o kadar acıtıyor ki canımı...
                   Seni kaybetmekten korkardım eskiden. Şimdi ise, seni elde edebilmekten korkuyorum: O kadar alıştım ki yalnızlığıma, her nefeste ciğerime doluyor. Benim bir parçam oluyor...zamanla da ‘ben’.
                   Şimdi seni merak etmiyorum. Neredesin, ne yapıyorsun, ne giymiş ve akşam yemeğinde ne yemişsin... Sadece ‘özlem’ duyuyorum sana. Çünkü bendeki ‘sen’i ayakta tutan tek duygu bu, geriye kalmış. – Sana bir bağlılık beslemiyorum. Olmayacaksın işte. Ne şimdi, ne de sonra.
                   Yani canım benim, ben burada, olduğum yerde duruyorum ve sen gidiyorsun. ‘Ben’ için gidiyorsun. Seni uzak tutuyorum kendimden. Çünkü anladım; sen, yokluğuyla değerlenen bir insansın. Ve sen, uzaktan sevilince yakınlaşansın.
                   'Sararmış' kağıtlara yazdığım mektubumun son satırlarına gelirken, sana umut dolu cümleler kurmalıyım. Hepsini yazdığımı var sayalım. Çünkü içimde ‘umut’a dair hiçbir şey kalmadı. –Hele ki ‘sen’inle olan bir ‘umut’-
                   Şimdi sıkı sıkı sarılıyorum özlemine.
                   Hoşça kal.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder