7 Kasım 2013 Perşembe

Tezat

            Gerçek olması gerekiyor, ya da akla uygun. Duygusallıktan uzak, mantıklı birkaç şey daha söylenmeli yada yazılmalı. Sessiz…
Ağlayamayacak kadar gülüyor içinden. Öyle bir gülmek ki bu; kahkahalara boğuluyor. Boğuluyor… Ağlamayı-gülmeyi küçüklükten öğrenen bu beden, küçük akıl oyunlarını tazeliyor. Daha ne kadar devam edebilir? Düşünmeden uzakta, kendini ne kadar meşgul edebilir?
Tüm betimlemeler uzaklaşıyor gerçeklikten. Siyah, beyaza karışıyor. Etraf bulanıklaşıyor. Birkaç parça daha düşünce var, gerçeklikten uzakta, duygusal. Bir köşede ağlıyorlar. Hıçkırıkları duyuluyor zihinde. Öyle ya, mantığın küflü odaları kalmış geriye. Hıçkırıklar uzadıkça uzuyor. Ağlamanın bu kadar zor olduğunu, ‘gerçek’ duyguları anlatıyor ona. Gerçekçi olması gerekiyor, akla uygun…
            Birkaç parça daha eşya var başucunda. Kokusuyla, dokusuyla… Sarılmanın önemini, onlarla ağlarken bir kez daha öğreniyor. Kalbin uyumsuz, cılız atışları eşliğinde küçük bir çocuk gibi kısa soluklar alıp-veriyor. Duyguları, gözleri kızarmış; ağlamaktan, bir köşede sessizce oturuyor. Bir sonraki adım küf kokulu olacak, eskiyi hatırlatacak, yeni olanı canlı tutacak. Ama olacak. Tam orada, köşede dimdik duracak.
            ‘Yok’ demek için ‘var’ demeli, gülmek için önce ağlamayı bilmeli... Duygusallıktan anladığı, mantığıyla gelir. Duygularını kullanabilmesi için önce mantığını bir kenara bırakmalı. Beyazı görmek için siyahı bilmeli… Görüyorsun ya işte, her şey zıttıyla var ve onunla güzel. Her şeyden önce susmalı, dinlemeli ve anlamalı. Temeli mantık olan, ‘gerçek’ duygulara hitap eder. Aksi takdirde hayat, boyama kitabından farksızdır. Alelade boyanmış, taşırılmış, renkleri karışmış…

            Gerçek olması gerekiyor, yada akla uygun. Tezat olması gerekiyor, inceliklerine hitap edebilmesi için…seni sen yapan değerlere saygı için. Tezat olması gerekiyor, her şeyin net görülebilmesi için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder