25 Aralık 2013 Çarşamba

Benliğe Mektup

            Yine o, aynı sessizlik… koca bir yankı gibi, nereden geldiği belli olmayan… Öylesine bunaldım ki kendimden; aynı yollar, aynı müzikler, aynı kokular, aynı tatlar… Her şey tek düze. Hep bir sessizlik… Koskoca, parıltılı, kalabalık sokakta bile yürürken bulduğum bir yankı. Parmağımla, kulaklarıma bastırıp çeksem geçecek gibi ama geçmiyor işte. Orada öylece duruyor.
            Birkaç eski arkadaşı aradım bugün. Belki o sesleri duymak beni bu sessizlikten uzaklaştırır. Ama nafile. Onlar da aynı… Neredeyse hiçbir şey değişmemiş hayatlarında. Kısa sürdü telefon konuşmalarım. Birkaç cümle bir şeyler yazayım dedim, olmadı. Kendimle baş başa kalmaya tahammülüm kalmamış. Yeni romanlar aldım. Bir çoğu polisiye/gerilim. Bir çırpıda bittiler. Geriye karanlık hayal gücüm kaldı, ekşi tat gibi. Eski mektupları çıkardım, tütsüler, mumlar yaktım. Bir ritüeli gerçekleştirir misali. Ağlamaklı oldum, kaçtım odadan.
            Büsbütün bir tahammülsüzlük kaplamış içimi; kendime, beni ben yapan ne varsa. Konuşurken kelimeler ağzıma doluyor, halsizlikle dökülüyor, dağılıyor, yok oluyor. Neredeyse her dediğimi tekrar etmek zorunda kalıyorum. Kendimle konuşmaktansa küskün bir kaçış içerisind
eyim. Göz göze gelmiyorum aynalarla.

            Bu işte; ben. Yazdığım ise ufacık bir çöp. Bu yazımı da diğerlerinin yanına, tozlanmaya bırakıyorum. Kendimden bunaldığım zaman çıkartıp okuyacağım ve iç geçireceğim; ne de güzel arkadaşmışım, kendimle.

1 yorum:

  1. http://www.youtube.com/watch?v=7G0_eN36QVc

    herkes ve herşeyden en özeli kendinle, güzel bir gün için.
    sevgiler..

    YanıtlaSil