18 Aralık 2013 Çarşamba

Budur Bizim Sıradanlığımız

           Bizim de kendimize göre hayallerimiz var elbet. Ağlamasını bildiğimizden… Ağladığımızda, her şeyi boş verebilmemizden… Kimseden farkımız yok. Sen, ben… diğerleri gibiyiz işte. Başka bir özellik aramaya, öyle ahım şahım anlatmaya gerek yok. Bal damlarsa dediklerimizden, iki duble içmişliğimizden… Sağa bakarsın kalabalık, sola bakarsın kalabalık… Aldanma böyle durduğuna, büyük bir yalnızlık bu içimizde barınan. Derin bir nefes almaya ihtiyaç duyarcasına ukde kalmış onca şeyle parıldıyor içimizde.
            Hayat bize çok şey anlatır da biz anlamayız, işimize gelmez. Tek karelik bir film sahnesi gibi yaşarız koca hayatı. Repliğimiz gelince iştahla söyler, şöyle bir çalım attık mı bakışlara ‘tamamız’dır. Herkes gibi, hiçbir şeyi dert etmez iken çok şeyi kafaya takarız. Her şeyde kaybolurken, tek bir şeyde can buluruz. Budur bizim hayatımız, bir rakı kadehi gibi. Su kattık mı beyazlaşır, tatlaşır...
            Güzel şarkılardan, şiirlerden bir iki kuple kaldı mı aklımızda, uçup gitmeden payla
şırız hemen. Böyle severiz; kafesleriz. Ama gönüldendir kafesimiz. Çıkmak acı verir. Kalmak yürek gerektirir. Bak, işte belki burada biraz ayrılırız diğerlerinden. Ama büyütme gözünde, öyle yüce insanlar değiliz. Sıradanız. Her şeyi bir dal sigarada halledebilirken, tüm sorunları tek bir cümlede yaratırız.
            Her insan farklıdır derler. Kulak verme onlara artık. Dönemsel bu, farklı olanı çok tutmuyorlar çevrede. Biz kadehimizi tokuşturalım, sağa sola, kalabalığa selamımızı vererek. Bir damla yalnızlığımız da kalsa ruhumuzda, akar, gürler içimizde şelale misali.
Soğuk suyumuz olsun yalnızlığımız, sohbetimiz buzumuz olsun, karakterlerimiz rakı misali… Budur bizim sıradanlığımız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder