Küçüklüğümden beri göğsümün içinde pembe burunlu, şirin bir
tavşan taşıyorum. Benimle birlikte büyüdü, büyüyor. Üzüldüğümüz zamanlarda
konuşmak istedi, susturdum onu. Alkole boğdum. Kimi zaman da o ayrı ben ayrı
ağladık. Bir tek ben biliyordum onu. Kimseye göstermedim.
Bazı geceler göğsümden çıkarıyorum, sohbet ediyoruz onunla.
Gönlümüzü alıyoruz karşılıklı. İlişkiler böyle yürür. Çok yıprandık. Şimdi bu
halde. Ama benim için hala pembe burunlu, şirin tavşan.
Aklıma Bukowski'nin Mavi Kuş şiirini getirdi.
YanıtlaSilResimdeki sarhoşluk imaresi etkileyici. Ellerinize sağlık Bay Aşkaroğlu.
YanıtlaSilBir tavşan çizmek istedim. Tavşan'ı çizerkende, bitik tavrı aklıma Bukowski'nin Mavi Kuş şiirini getirdi ve ona benzer bir hikaye de ben yanına iliştirmek istedim. Bukowski'nin şiirini kendim için kendimce ölümsüzleştirmek istedim aslında.
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum Azmodern Kahraman.
Ben de teşekkür ederim. Zihnindeki kelimeleri hem gösterip hem okutma yeteneğine sahip nadir kimse.
YanıtlaSil