26 Ocak 2012 Perşembe

Anlamsızlık olarak yalnızlık --


           Hayatın özüne ve kendi özüne yaptığın yolculuklar sırasında yere düşmen veya tökezlemen sonucu gözlerini etrafa diktiğin ve sana elini uzatacak bir el aradığın zaman, kendi özüne sapladığın ilk bıçak darbesi niteliğini alacaktır bu davranışın: yalnız kalmak, yardımsız kalmak anlamına gelmeyecektir hiçbir zaman, ya da başka bir bedenden uzak kalmak; yol sana bunlardan daha fazlasını sunacaktır, ki sen bunları hak edene kadar çok fazla çamura bulanacaksın. 'Şey'in iyi olması, onu hak edeceğin anlamına gelmeyecektir, ya da kötü olması onu hak etmeyeceğin; “iyi” ya da “kötü” olarak nitelendirilen ahlakın sıradüzeni içerisinde, sen kendi özüne doğru gittikçe ahlaksız olarak nitelendirilebilirsin.
          Bir yere varmak için başka bir yerden uzaklaşman gerektiği gibi; özüne/öze doğru yaptığın eylem sırasında öze doğru attığın her adım başlangıcından, başlangıcında bulunanlardan bir adım daha öteye atacak/uzaklaştıracaktır – yalnızlığın temelinde de bu yatmaktadır – ancak kişi başlangıcın sonuna yaklaştığında ne için bir eylem içerisinde, bir çaba sarfı içerisinde olduğunu anlayacaktır;  – yalnız cesurlar yolun sonundaki havucu görmeden eyleme geçebilecektir – Sana uzanan ele doğru bir adım atman gerecektir, ki bu eylemde seni amacından uzağa itecektir; çabaların vakit kaybına uğrayacak, zaman içerisinde savrulup gidecektir; sana uzanan elin sana hiçbir şey katmayacağı ve senden birçok şey götüreceği gerçeğinin asla değişmeyeceği gibi. Sen ki oturur bu yolda soluklanmaya çalışırsan; her canlı gibi soluklanma gafleti içerisinde bulunmak zamanın soğuk tokadını yemek anlamına gelecektir ki – duraksadığın bu vakit senin yalnızlığını soluduğun vakit olacaktır: bu duygu hezeyanı seni korkutabilir ve amacını görmek isteyebilirsin; hataya düşmen de bundan olacaktır.      
           Yaptığın/yapacağın her hata seni yanılgıya düşürür; yanılgı şudur ki sen, tökezleyeceğini sanırken bu yanılgı seni geriye fırlatır; geri kalmak, zamanını kaçırmak ahlak ve onun sıradüzeni içerisinde yaşayanlarla birlikte geride kalman olacaktır; bu durum da seni benliğinden uzaklaştıracak, kalıba sokacaktır. Yalnızlık dünya üzerinde az kişiye bahşedilmiştir ki bu hediyenin farkına tanık olamayanlar yitip gitmiş –yitip gidecektir—ki yalnızlık hediyesi sırasını savmıştır. Yalnızca ayı görenler, parlak yüzünün değerinin nasıl var olduğuna anlam veremeyeceklerdir; bu anlamsızlık onları çürütürken güneşin parlaklığına hiçbir etki etmeyecektir. Güneş sönerse ancak ayın yüzündeki anlamsızlıklar anlam bulacaktır akıllarda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder