3 Şubat 2012 Cuma

Bira ve Kuru Üzüm


            Yani öyle çok fazla şeye de ihtiyaç duymazsın. –duymamalısındır da—Kimi zaman bir kâse kuru üzüm ve bira, her şeyi açıklığa kavuşturabilir hayatında. Kimi zaman birkaç bardak sert içki...
            Kimi zaman önüne koyulan bir kağıt ve bir kalem açıklar sana her şeyi. Kimi zaman da kalemine mürekkep doldururken fark edersin.
            Ama sen sosyal biriysen eğer, bir arkadaşınla konuşurken açıklanır her şey. O bir espri yapar, güler, sen gülersin, o güler, sen bir an gülemezsin, o gülmeye devam eder.
            Sosyal birisin, anlatırsın neyin varsa arkadaşına, can kulağıyla dinler seni. Dinler, dinler ve dinler... Yalnızca birkaç dakika sonra kulağın can’ı gider kulak memesi kalır. Anlatırsın, karşında sallanır.
            Sosyal paylaşımsal biriysen, bir fotoğraf açıklar sana her şeyi. Oraya buraya koyamazsın, baktıkça canın acır.
            Açıklığa kavuşursa şey, canını acıtır. Bu yüzden hep kapalı tutarsın. Fakat insan, topallamasını asla gizleyemez. Geçmişini unutsan da vücudun, çocukluk yaralarını barındırır.
            Ama yok, ben yapamam dersen, gözlerini kapatırsan neye yarar; sen karanlıktan da korkuyorsun. Sen kendinden korksan da, onlar için aynaya bakıyorsun.
            Boş verelim şimdi bunları. Canımızı sıkmaya hiç gerek yok değil mi? Haydi, bir kız arkadaş yapalım kendimize, şöyle allı pullu, alımlı, çalımlı... Ne? Olmaz mı? Bir önceki de seni aldattı demek. Neyse, bunları da boş verelim kardeşim. Şuradan bir bira açalım, bir kâse de kuru üzüm. Otur bakalım, her şey açıklığa kavuşacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder