İnce,
kırılgan parmaklarına ‘slim’ sigara yerleştirmiş. Bir pisliği parmakları
arasında zarif tutmaya çalışıyor, parmakları gibi. Zarif durmuyor elbette,
fakat bunu ona söyleyebilecek hiçbir cesaretli yok karşısında. Çünkü avlanmak
cesaretten değil ihtiyaçtandır. Avcı bir hayvan onu ‘yiyene’ kadar yaşayacak.
Sonrası kısa süreli bunalım.
Özenle
bakıyor saçlarına, ilgileniyor, bakımını yapıyor. Reşit olana kadar 8 farklı
renk tonu gördü saçları, şimdi ise o çok sevdiği renkte; kendi doğallığına
bırakmış. Onun kendisiyle bu denli ilgili olması çevresine ve yaptığı işlere de
yansıyor elbette. Seviyor ama sevilmemekten yakınıyor. Anlattığına göre o suçlu
değil, onu anlamıyorlarmış. Öyledir elbette. Anlayamaz kimse kimseyi,
anlatamadıktan sonra.
Aşıkmış bu
zarif arkadaşımız. Öylesine güzel duygular besliyor ki kalbinde, dinlerken
duygulanıyorsun. Anlattıklarının sonuna kadar bunları daha önce defalarca
duyduğunu düşünsen de fevri davranmadan dinlemen gerekiyor onu. Aksi takdirde
sana trip atıyor. Evet, gün içerisinde haykırırcasına milyonlarca cümle kuran
bu konuşkan zarif kız, ancak alındığı zaman ve tam konuşması gerektiği yerde
susuyor. Onu böyle sevmelisin. Çünkü o insanları oldukları gibi kabul
ediyormuş. Bakma sen; bir kitap ilk 10 sayfada bir insan ilk 10 cümlede
anlaşılır.
Konuşuluyor,
anlaşılıyor ve ilişki başlıyor. Acısıyla tatlısıyla yaklaşık 3 ay sürüyor.
Dolu dolu, bomboş üç ay… Kirli ağzına pelesenk olmuş ‘aşkım’lar ‘canım’lar
havai fişek edasıyla ilişkide patlıyor, şölen havası oluşturuyor. Ama
yürümüyor. Sosyalleştikleri yerden cıvımış fotoğraflar kaldırılıyor ve hayata
reset çekiliyor. Diğer tüm gidenler gibi ‘en çok sevilendi’ oluyor ardından
nefret duyulmasına günler sayılıyor. Vakit geliyor, ağızlar bozuluyor.
İnce,
kırılgan parmaklarına bir ‘slim’ sigara daha yerleştiriyor şimdi. Aynı yerde,
aynı elbiseyle oturuyor. Elinde yeni bir sayfa var çünkü, doldurması gerektiğini
düşündüğü. Oysa sayfanın arkasında ‘bir önceki’ne ait yazıları, anıları
göremiyor, sayfayı hiç çevirmiyor.
‘Bir
sonraki’yle buluşma vakti geldiğinde iltifatlar yağmur oluyor, makyajla yeniden
yaptığı yüzüne damlıyor. Sigaradan sararmış köpek dişleriyle iltifatlara narin,
cilveli gülüşler konduruyor. Bu insanlığın çiftleşme ritüeli gibi gerçekleşiyor.
Tane tane, koca adımlarla ilerleniyor. Yeni sayfa karalanmaktan yırtılana kadar
üzerine yazılacak. Kötü insan olarak iyi insanlar aranacak. Kendi doğallığında sahteliği yaşayacak. Ağır parfüm kokulu etler çürüyene kadar devam edecek bu.
Evet, av mevsimi açıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder